Zamanda yolculuk mümkün olsa bütün yaratıcı kişiliklerin bir kez olsun gitmeyi dileyeceği bir yerdir bütün yazarların, sanatçıların birbirleriyle buluştuğu, 1920’li, 30’lu yılların Paris cafeleri. Italyan tasarımcı Elsa Schiaparelli, İspanyol Salvador Dali’yle bu dönemde tanışmış, ikili birbirinden öyle çok beslenmişti ki, “yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan” haline gelmişti ilhamın kaynağı.
Biz de 1930’lu yılların Büyük Buhran’ından kaçarak sürrealizme yönelen bu sanatçı ve tasarımcılardan aldığımız ilhamla, tarihten günümüze modanın sanatla ilişkisini konuşuyoruz, tarihin merceğinden geçerek günümüz dinamiklerini anlamlandırıyoruz.
Konuşmacı: Eda Çakmak
Eda Çakmak ,Yeditepe Üniversitesi’nde Antropoloji ve Psikoloji dallarında çift anadal yaparken yazdığı tez ile toplumsal kimlik ile giyimin ilişkisi üzerine düşünmeye başlamıştır. Bu düşüncenin peşini bırakmayıp, Fulbright bursunu kazanarak New York’ta Parsons The New School For Design’da Fashion Studies yüksek lisansını tamamlamıştır. Şimdilerde moda kültürü, moda haberleri, beden ve güzellik algıları hakkındaki yazılarını www.komodaejderi.com ‘da, modakariyeri.com‘da ve Manifold’da yayınlamaktadır.